Hıdrellez

Anadolu halk folklorunda Hızır veya Hızır-İlyas kültürü çok iyi bir şekilde yansıtılmaktadır. Hıdrellez ve Nebî (Hızır-Nebî) bayramıdır. Hıdrellez büyük bir çoğunlukla Anadolu ve Balkan’larda yaşamakta olan Aleviler arasında biliniyor. Eskiden Roze Xızır (Hızır günü) de denilen Hıdrellez, halk arasındaki yaygın inanca göre, Hızır ile İlyas’ın bir araya ya da buluştukları gündür. Hızır ile İlyas’ın buluştukları günün anısına iki ismin birleşmesinden doğan Hıdrellez kavramıda böylece ortaya çıkmıştır.

Hıdrellez 6 Mayıs günü kutlanmaktadır. Bu tarihin bir başka özelliği ise, Anadolu’da 6 Mayıs’ta yaz mevsiminin başlaması olarak kabul edilmesidir. Buna göre halk arasındaki inanca göre, 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar süren 186 gün Hızır günleri 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadarı ise Kasım günleri yani kış günleri olarak kabul görmektedir. Yine 6 Mayıs’ta bülbülün güle kavuştuğuna inanılır.

Hıdrellez’le ilgili inançlara göre:       

  1. Hıdrellez günü ve gecesi havada hiç bulut bulunmaz.
  2. Hıdrellez günü güneş doğmadan yataktan kalkmayanın işleri ters gider, veya hastalanır.
  3. Hıdrellez günü işe gidilmez, uğursuzluk olur.
  4. Hıdrellez günü salıncakta sallanmayanın beli ağrır.
  5. Hıdrellez günü demir tutmak uğursuzluk getirir.
  6. Hıdrellez’de meyve vermeyen ağaçlar balta ile korkutulursa meyve verir.
  7. Hıdrellez’de ev işi gören hamile kadınların çocukları sakat doğar.

Yukarıda belittiğimiz konular Anadolu’da geniş halk kitleleri tarafından kabul görmüştür.

Bir çok araştırmacı ve etnograf Hızır ve Hıdrellez’in kökenlerini eski Mezopotamya ile Anadolu kültür ve inançlarına bağlarlar. Bugün bile Orta Asya, Suriye, Balkanlar, Irak, Mısır ve İran gibi geniş bir coğrafyada Hızır veya Hıdrellez etkinlikleri bölgenin gelenek ve görenek zenginliği olarak düzenlenen etkinliklerde kutlanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Hızır veya Hıdrellez etkinlikleri yaygın bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Kırım Türkleri 6 Mayıs’ı dini bayram olarak kutlarlar. Makedonya’da ki Alevi- Bektaşi Ederlez olarak, Kosova’da yaşayan Aleviler ise, Hedirles adı altında 6 Mayıs’ı kutlarlar. Aynı gün tekke ve dergâhlarda kurbanlar kesilir. Burada ilginç olan noktalardan bir tanesi de, örneğin Hıdrellez etkinliklerinin süreç içerisinde Balkanlar’da ki Hırıstiyanların da katılımıyla ortak bir şenliğe, etkinliğe dönüştüğüdür.

Hızır ile ilgili olarak İran’da da çeşitli gelenekler vardır. Hızır’ın eve uğraması ve uğur getirmesi için İran’daki Aleviler, Kırk gün önceden sabah gün ağarmadan kalkarak evin önünü süpürürler. (Bu gelenek Doğu Anadolu’da ki Alevi köylerinde de Hâlâ devam etmektedir.) Yirmi gün boyunca yine erken saatlarda ibadet ederler. Kırk gün sonra evin yakınlarında, yolda, çeşme başında, tarlada veya işte derviş kılığında yaşlı, ak sakallı herhangi birini gördüklerinde Hızır’ı gördüklerine ve dileklirinin yerine geleceğine inanırlar.

Ünlü Fransız araştırmacısı, L. Massignon bu geleneğin Irak’ta ki Şiiler arasında da uygulandığına dikkati çeker. Irak’ta da Türkiye ve İran’da olduğu gibi Hızır’a adaklar adandığını, evin baştan başta süpürülüp temizlendikten sonra zerde ve sütle pişirilen yemekler dağıtılmaktadır. Hâttâ Irak’taki halk inançlarına göre Hızır’ın konuk geldiği evde hazır bulundurulan kınayı ak sakalına sürdüğüne inanılır.

Azerbaycan’da dile getirilen bir şiirde Hızır şöyle anlatılır:

Men Hızır’ın Guluyam

Hızır Hızır hız getir
Var dereden od getir
Men Hızır’ın neyiyem
Birce bele dayıyam       

Ayağının nalıyam
Başının torbasıyam
Hızır’a Hızır deyerler
Hızıra çırağ koyarlar

Hızır Nebî Hızır-İlyas
Bitdi çiçek oldu yaz
Men Hızır’ın guluyam
Boz atının çuluyam

Türkiye’de geleneksel hale gelen Hıdrellez ateşi, bugün ülkemizin bir çok bölgesinde yakılmaktadır. Uğur getirdiğine inanılarak ateşin üzerinden atlayanlar vardır.

Batı Anodolu’da yaşamakta olan Tahtacılar, Çebniler, Orta ve Doğu Anadolu’da Kızılbaşlar, Hıdrellez’i kutladıkları gibi, Hızır orucu tutar ve Hızır kurbanı keserler.